Fatma Keber
URFA-Baskı, tehdit ve işten çıkarmalara karşı direnmeye başlayan Urfa’daki Özak işçileri, seslerini bir kez daha duyurmak için Rabia Meydanı’nda bir araya geldi.
Özak işçilerinin hareketine DEM Partisi, EMEP, TİP, TTB, TKP, SEP, KESK ile Urfa Emek ve Demokrasi Platformu sendika temsilcileri de destek verdi.
Burada konuşan Birleşik Dokuma ve Deri Çalışanları Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Lideri Mehmet Türkmen, işverenin çalışanlara yönelik tutumunun devam etmesi halinde fabrikaya sipariş veren iki markanın bağlantıyı tamamen kesme kararı aldığını belirterek, ” Bu aslında bu fabrikanın kapatılması anlamına geliyor ama buna gerek yok, işçilerin istediği bu fabrikanın kapanması değil, bu fabrikanın üretime devam etmesidir” dedi.
‘RESMİ DEVLET KURUMLARI PATRONUN KALKANI OLDU’
Türkmen, çalışanların sendika değiştirme hakkına sahip olduğunu hatırlatarak, “Bir hak olmasına rağmen Özak Tekstil patronu bu hakkı tanımadı ve işçilere tehdit, baskı, mobbing, sendikayı zor kullanarak değiştirme baskısı ve son olarak da bu hakkı tanımadı. , işten çıkarmalar.”
İşçilerin 63 gündür direndiğini belirten Türkmen, “Direniş başlattıkları günden bu yana bu ülkede görevi kanunları ve anayasayı korumak olan devletin resmi kurumları, silahlı kuvvetler, Urfa Valiliği yer alıyor. Anayasal haklarını isteyen işçilere karşı birleştiler ve patrona kalkan oldular. “Direnişin başlangıcından bu yana bazı işçilere sert hukuksuz müdahaleler uygulandı, sendika yöneticilerimiz ve işçilerimiz defalarca gözaltına alındı, haklarını arayan işçiler TOMA, cop ve suyla dövüldü.”
Ülkedeki maddeyi korumaktan sorumlu kişilerin haklarını arayan Özak çalışanlarına karşı durduğunu belirterek şunları söyledi: “Özak işçileri bu gerçeği bir kez daha Türkiye’ye gösterdiler; Urfa’da devleti ve hükümeti temsil edenler, patronun yanında tüm yetki ve güçlerini işçilere karşı kullandı, kadın işçiler taciz edildi, anayasal hakları ihlal edildi. “Özak işçileri tüm bu baskılara rağmen haklarını aramaktan ve direnmekten vazgeçmediler” dedi.
İşçilerin ilk günden bu yana hakları için direndiğini belirten Türkmen, işverenin çalışanların hak arayışına saygı göstermediğini belirtti.
Ama gördük ki anayasa ve kanunlarda yazılı bu hakları korumakla yükümlü olanların saygısı yok” dedi.
‘TÜM İŞÇİLERE BİR MESAJ OLDU’
Söz konusu tutumun sadece Özak işçilerine değil, tüm ülkeye verilen bir bildiri olduğunu belirten Türkmen, şöyle devam etti: “Bu bölgedeki bu haklardan mahrum, koşullar altında çalışmaya mahkûm edilen tüm işçilere bir mesajdı. kölelikten kurtulan ve ucuz işgücünde çalışmak isteyenler. “İşçiler, patronların işçilere insan muamelesi yapmadığını zaten biliyorlardı” dedi.
Direnişin ses getirdiğini belirten Türkmen, fabrikanın müşterisi olan Lives ve Zara’nın, işverenin çalışanlara haklarını vermeme tavrını sürdürmesi halinde fabrikayla bağlantısını keseceğini söyledi.
Her iki mağazanın da bu bildirimi Özak işverenine yaptığını belirten Türkmen, “Bu aslında bu fabrikanın kapatılması anlamına geliyor. Ancak buna gerek yoktur. Bizim istediğimiz, işçilerin istediği, bu fabrikanın kapanması değil, bu fabrikanın üretime devam etmesi, işçinin haklarını elinden alarak, işçi haklarına saygılı, insan olarak çalışmaktır. “Bugün bu markalar üretimi kısma kararı almış, fabrika kapanmanın eşiğinde olsa da hâlâ işçilerin en hukuki taleplerinin kabul edilmesi yönünde bir adım atmıyorlar” dedi.
Kölelik koşullarına karşı direnişlerini sürdüreceklerini ve bu koşullara izin vermeyeceklerini belirten Türkmen, “Bu çağrıyı yapıyoruz, işçilerin anayasal hakları tanınmalıdır, işverenlerle defalarca görüşme talebinde bulunduk” dedi. 500’den fazla işçinin üye olduğu fabrikanın sendikasını tanımamaya ve onlarla görüşmeme izin vermemeye dikkat ediyorlar.”
Lives ve Zara’ya da davet yapan Türkmen, şunları söyledi: “Bu noktada siparişleri kesmeye ve tüm işlerini kesmeye karar verdiler. Bu bizim beklentimiz değil. Sadece toprağı toplayarak buradan ayrılamazsınız. Talebimiz işçilerin bu adaletsizliklere son vermesi ve işlerin yeniden değer kazanmasıdır. Bunun sonunda işçiler işe geri dönme haklarını alırlar. “Lives ve Zara ilişkilerini koparırsa, Lives ve Zara markası işten çıkarılan işçilerin sendika tazminatları da dahil olmak üzere tüm sorumluluğu üstlenecek” dedi.
Türkmen işçileri işlerine geri dönemese de, direnişin çok kazandığını belirtti: “Ozak işçileri zaten çok şey kazandı. “Özak Tekstil Fabrikası kurulduğu günden bu yana tek kişiye tam tazminat vermiş bir fabrika değil” dedi.
